PrizmaNews
  • Güncel
  • Entegrasyon
  • Yaşam
    • Sağlık
    • Çocuk
    • Gençlik
    • Kadın
  • Kültür&Sanat
  • Yazarlar
    • Dilek Yaras
    • Dorothée Simon
    • Hamdi Özyurt
    • Muammer Özer
    • Nermin Tuna
    • Osman İkiz
    • Reyhan Dinçsoy
    • Rohat Alakom
    • Sema Efe
    • Stig Lundström
    • Suat Oktay Şenocak
    • Taner Yıldız
  • Arşiv
    • Prizma Seçim Özel
    • No. 1
    • No. 2
    • No. 3
    • No. 4
    • No. 5
    • No. 6
    • No. 7
    • No. 8
    • No. 9
    • No. 10
    • No. 11
    • No. 12
    • No. 13
    • No. 14-15
    • No. 16
  • SV
No Result
View All Result
PrizmaNews
  • Güncel
  • Entegrasyon
  • Yaşam
    • Sağlık
    • Çocuk
    • Gençlik
    • Kadın
  • Kültür&Sanat
  • Yazarlar
    • Dilek Yaras
    • Dorothée Simon
    • Hamdi Özyurt
    • Muammer Özer
    • Nermin Tuna
    • Osman İkiz
    • Reyhan Dinçsoy
    • Rohat Alakom
    • Sema Efe
    • Stig Lundström
    • Suat Oktay Şenocak
    • Taner Yıldız
  • Arşiv
    • Prizma Seçim Özel
    • No. 1
    • No. 2
    • No. 3
    • No. 4
    • No. 5
    • No. 6
    • No. 7
    • No. 8
    • No. 9
    • No. 10
    • No. 11
    • No. 12
    • No. 13
    • No. 14-15
    • No. 16
  • SV
No Result
View All Result
PrizmaNews
No Result
View All Result

Korkularla Nereye Kadar Yaşanabilir ki?

Dilek Yaraş by Dilek Yaraş
1 Mart 2004
in Dilek Yaras, No. 14-15, Yazarlar
A A
0
Home Yazarlar Dilek Yaras

Mart 2004 |  Dilek Yaraş :

Dünyanın gidişine bakınca durum hiç de iç acıcı görünmüyor. İnsanlar, “insan” denebilirse tabi, koyun boğazlar gibi birbirlerini boğazlayıp duruyorlar. 

Amerika’daki ikiz kulelere yapılan saldırı. Ardından Amerika’nın fırsatı değerlendirip Irak’ı işgal etmesi ve böylelikle Orta Doğu’da kim bilir nereye kadar sürecek olan yaygın bir savaşın pimini çekmesi. Onun ardından bizim ana yurdumuzu da vuran terörist saldırılar. En son İspanya… Ve bunları milyonlarca insanın kutsal kabul ettiği kavramları kullanarak yapan yaratıklar… 

Sadece yukarıda saydığım küresel olaylarla sınırlı değil olumsuzluklar, toplumun her kesiminde görülen bireysel şiddet en az küresel şiddet kadar etkiliyor yaşamımızı. Sıradan insanların çılgınlıklarından söz ediyorum burada; burnumuzun dibinde, üç beş kuruş için saldırıya uğrayan, öldürülen yaşlılar. Sapıkça zevkler uğruna katledilen gençler, çocuklar. 

İsveç’inki dahil kokuşan ve dolayısıyla çöken ya da çökmek üzere olan sistemler. Sistemlerin çöküş sürecinin bir yansıması olarak kaybolmaya yüz tutan insani değerler. 

İnsan bütün bunları düşününce ürperiyor. Üstelik korkular sadece bunlarla da bitmiyor, eğer çok gamsız bir yapıya sahip değilseniz irili ufaklı birçok korkunun esiri olmamanın imkanı yok neredeyse. İstersek bizi gün boyu dingildetecek, uykularımızı ve en sonunda aklımızı kaçırtacak kadar sebep bulabiliriz korkmak için. 

Ama, korkularla nereye kadar yaşanabilir ki? Yaşansa da bu nasıl bir hayat olur? Korkuların güdümüne girmeyi kabul edersek eğer yaşamaktan da vazgeçmemiz gerekiyor. Hatta, bu da yetmez, sevdiklerimizin hayatını da sınırlamamız kaçınılmaz olur. Kısacası hayatı durdurmak ya da yaşama sevincini sıradan bir varoluşa indirgemek zorunda kalırız. 

Danimarkalı filozof Soren Kierkegard’ın dediği gibi: Hayatta en büyük risk risk almamaktır. 

Yaşadığımız günlerse, bize hayatın bir risk alma projesi olduğunu gözümüze sokarcasına anlatan günler. 

Yaşamaktan korkmak asla bir çözüm olamaz elbette. 

Ölümü engelleyeceğiz diye ölmek kadar saçma korkulara esir olmak. Eskiler ’’Korkunun ecele faydası yok.” diye boşuna dememişler sanırım. 

İnadına ve dolu dolu yaşamamız gerek bu hayatı. 

Nerede mutluysak orada. Nasıl mutluysak öyle. Mutluluğumuzu çevremize yansıtarak, uzak yakın herkesle paylaşarak. Mutsuzluk ve korku gibi, mutluluk ve cesaret de bulaşıcıdır. 

Hayatı saran bütün olumsuzluklara karşı bilinçli ve kararlı bir biçimde bütün iyi değerlerimizi ortaya çıkarmalı ve olabildiğince çok kişiyle paylaşmalıyız bunları. 

Dünyanın tümünü bir başımıza değiştiremeyiz ama kendi bulunduğumuz noktayı etkileme gücüne sahibiz pekala. 

Çizgiler noktalardan oluşmuyor muydu sahi? 

Bütün okuyucularımıza yürek dolusu mutluluk ve cesaret diliyorum. Umutlarınızın asla kaybolmaması dileğiyle bir dahaki Prizma’da buluşana kadar hoşçakalın. 

Tags: cesaretendişeKorkumutlulukmutsuzlukpaylaşmakPrizmarisk almakSoren KierkegardumutYaşamak
ShareTweetPin
Previous Post

Kökleri Anadolu’da Meyveleri İsveç’te 

Next Post

İçindekiler 16

Dilek Yaraş

Dilek Yaraş

Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı mezunu. Gazeteciliğe 1987'de Karacan Yayınları'nda stajyer muhabir olarak haber ve röportajlar yazarak başladı. Emlak Gazetesi'ndeki yazı işleri müdürlüğünün ardından serbest gazeteciliğin yanısıra, sinema, tv projelerinde yer aldı. 1990 yılında İsveç'e taşındı. Televizyon gazeteciliği, yapımcılık ve halkla ilişkiler alanlarındaki meslek gelişim eğitimlerinden sonra, kurucusu olduğu Türkçe, Farsça ve Arapça dillerinde yayımlanan "Prizma" adlı derginin genel yayın yönetmenliğini yaptı. 2000'de Dorotheè Simon ile "Lagom Svenskt" adlı kitabı yazdı. İsveç Gazeteciler Sendikası'nda göçmen gazeteciler için projeler başlattı ve 2010'da Mavi Marmara baskını hakkında bir belgesel kitap yazdı. 2021'de Rüçhan Çamay'ın biyografisini yayımladı. İsveç Gazeteciler Sendikası ve International Federation of Journalists üyesidir.

Next Post
İçindekiler 16

İçindekiler 16

Please login to join discussion
  • SVENSKA
  • Künye
  • Kontakt
PrizmaNews

© 1998 - 2022 PrizmaNews - by Dilek Yaraş.

No Result
View All Result
  • Güncel
  • Entegrasyon
  • Yaşam
    • Sağlık
    • Çocuk
    • Gençlik
    • Kadın
  • Kültür&Sanat
  • Yazarlar
    • Dilek Yaras
    • Dorothée Simon
    • Hamdi Özyurt
    • Muammer Özer
    • Nermin Tuna
    • Osman İkiz
    • Reyhan Dinçsoy
    • Rohat Alakom
    • Sema Efe
    • Stig Lundström
    • Suat Oktay Şenocak
    • Taner Yıldız
  • Arşiv
    • Prizma Seçim Özel
    • No. 1
    • No. 2
    • No. 3
    • No. 4
    • No. 5
    • No. 6
    • No. 7
    • No. 8
    • No. 9
    • No. 10
    • No. 11
    • No. 12
    • No. 13
    • No. 14-15
    • No. 16
  • SV

© 1998 - 2022 PrizmaNews - by Dilek Yaraş.