Bir İsveç Şiiri
Acı tatlı geçti günlerim İsveç ‘te,
Yirmi üç yıldır.
Yazın yeşil, kışın kara bir orman bura.
İnsanları filiz vermiş, aynı yerde dura dura …
Dostluk yok, sohbet yok, aşk meşk yok.
Alkol, narkotika, kumar, hırsızlık çok.
Misafirlik, komşuluk yıldan yıla…
İsveç, üstüne yelken takılı bir tabut.
Seyredip gidiyor, adalar arasında;
ya da takmış kıçına motoru, oto yolda, bir aşağı bir yukarı.
Dümeni bazen sola çeker, bazen sağa,
şunu biraz sıkı tut, İsveçli kaptan ağa!
İsveç’te insanların,
yüzde doksanı uzun ömürlü ;
kaloriferler, uzaktan gelen sıcak suyla ısınır,
yalnız bir virgül dördü,
linyit kömürlü.
Çiçeklerin yü zde seksen biri Mayıs’ta
gerisi Haziran’da açar.
Daha yaz sonu gelmeden,
göçmen kuşlar buradan kaçar. ..
Burda bir erkeğe bir virgül iki kadın düşer,
İsveç’te yaşlıların yüzde dördü,
altına işer…
Fritidsgardenler her gün,
üç beş arası açık,
akıl hastaneleri, günde yirmi dört saat,
ve bir sürü kaçık …
Aşkın Özcan
***
Ve Özlemlerim
Sıcaklığını aramışım
şehirlerin yaşayan gümbürtüsü arasında.
Taşınmışım düşlerde
beklemişim.
Gölgelerin arasına dalmış
aramışım.
Sensizliği
Senle olan vakitleri
kabullendim kaç zaman sonra.
Olmuyor
boş kalıyor sorgu kareleri
Olmuyor
yalanlarla beslenilen sevgiler.
Gülçin Kayhan
Ocak 1999 | Prizma