Bize iyi davranmıyorlar!
Bizi eziyorlar! Bizi sevmiyorlar!
Bizi değerli bulmuyorlar!
Bizi anlamıyorlar!
En fenası da evdeki bütün işleri bizim üzerimize yıkıyorlar! Ne yapsak ne etsek de değiştirsek onları?
Peki bu erkekler nereden geldiler bizim hayatımıza? Nerede ve kimler tarafından yetiştirildiler? Kim öğretti onlara bize kötü davranmayı?
Toplumun suçu, deyip durduk her zaman, ama birşeyi göz ardı ettik hep. Bu toplumda kadınlar hiç mi yoktular? Toplumsal yasaları erkekler yaptı anladık da, o yasaları yapan erkekleri kim yasa yapacakları günlere getirdi?
Küçük bir erkeği yetiştiren kadın, o erkeği hayata hazırlarken kendinin ve kendi cinsinden olan herkesin kaderini etkileme şansına sahip olduğunun farkında olsaydı ne olurdu acaba?
Haydi! Hiç zaman yitirmeden kendi yazdığımız bu kaderi değiştirmek için birşeyler yapalım!
Örneğin; oğullarımızı olumsuz erkek önyargılarından uzak birşekilde yetiştirmeye başlayalım. Kızlarla eşit olduklarını öğretelim onlara. Kızlarımızdan beklediğimiz sorumlulukları esirgemeyelim oğullarımızdan ya da mesela bir iş isteyelim oğlumuzdan. Çoğunlukla bizden ya da kız çocuklarımızdan beklenen bir iş.
Bugünkü bulaşıkları da oğlumuz yıkasın sözgelişi!
NEDEN OLMASIN!
Çizgiler noktalardan oluşmuyor muydu?
Mayıs 1999 |