Mart2004:
Öyküleriyle Türküler: Yaşar Özürküt. Şarktan her zaman güneş doğmaz: Rohat Alakom. Tarihin izinde Balkanlar ve ABD: Yusuf Küpeli Äntligen icke-rökare: Allen Carr. Veronika bestämmer sig för att dö: Paulo Coelho. Du styr ditt liv: Jan Kallberg
Öyküleriyle Türküler
Yaşar Özürküt
Yaşar Özürküt, 70 türküyü içeren 10 kitaplık ’Öyküleriyle Türküler’ Dizisinin 4.kitabını da Türk kültürüne armağan etti. Özürküt’ü türkülere ve türkü öykülerine götüren yol, 1971 yılında TRT Produktörü olarak Ankara Radyosundaki görevinde başladı. 1987 yılında İsveç’te mülteciliğin boğucu koşullarında yine türkülere sığınmış ve ’’Türkülerin Dili’’ adlı kitabını çıkararak türkülerin kalıcılaşması için ilk adımı atmıştı. Daha sonraki yıllarda ise TC. Kültür Bakanlığının desteğiyle 10 kitaptan oluşacak bir projeyi hayata geçirmeye başladı.
Öyküleriyle Türküler’de Türk Halk Müziğinin dev sesleri ile türkülerin yaşanmış gerçek öyküleri buluşuyor ve ortaya arşiv resimleriyle, anılarla, söyleşilerin nefis bir uslupla harmanlandığı okumaya doyamayacağınız bir eser çıkıyor. Üstelik de her bölümde yer alan türküler halk müziğinin en güçlü seslerinin yorumlarıyla bir cd’de toplanmış olarak.
Fikret Oytam;’’…Yıllar yılı ’ah’ dedim, bu işi tastamam bilimsel olarak bir şekilde biri yapsa, yitmesin o canım türkülerin asılları….Dileğim kabul görmüş ki o birisi çıktı, o birisi dediğim; Yaşar Özürküt’tür.’’ derken İclal Akkaplan ;’’Öyküleriyle Türküler kitabını okuyunca türkü yorumlarım değişti. Mikrofona geçin- ce notadan önce, türküyü yaratan olayı düşünüyor, yorumumu ona göre yapıyorum. ’Öyküleriyle Türküler’ biz sanatçılar için çok yararlı. Öykü bilinince türküyü daha içten, daha duyarlı okuyor insan.’’ diyor.
Şarktan her zaman güneş doğmaz
Rohat Alakom
Apec Yayınevi
Araştırmacı yazar Rohat Alakom, Orta Anadolu bölgesini gezerek böl- gede yaşayan Kürtler hakkında tarih yoğunluklu incelemesi.
Alakom, ’’Orta Anadolu, İstanbul ve İsveç’e yönelik Kürt göçü benim için hep önemli olmuştur. Çevremize baktığımızda insanlar sürekli göç etme zorunluluğuyla karşı karşıya. İnsanlar tedirgin ve huzursuz. Bir bakıma göç, sürgün, iskan ve iltica sözcükleri adeta Kürtlerin yazgısını simgeleyen anahtar sözcükler haline dönüştüler.
Kitaplar arasında yaptığım yolculuk- lar bu kez, gerçek seyahatlara dönüştü. Orta Anadolu yöresine kısa geziler yaptım. Bu geziler bölge Kürtlerini daha da yakından tanımama yardımcı oldu. Kitap, Orta Anadolu Kürtleri- nin sistmeli bir tarihi değildir.
Amacım onların tarihlerinde bazı gezi yaparak, şimdiye kadar az değinilen veya hiç değinilmeyen bazı konuları okuyucuyla irdelemektir. Orta Anadolu Kürtlerini değişik yön- leriyle işleyen bir monografiden çok tarih yoğunluklu bir kitaptır bu.
itapta yirminin üzerinde eski fotoğraf yer almaktadır. Bir çırpıda bizi Orta Anadolu bozkırına götüre- cek olan bu fotoğraflar vasıtasıyla yöre Kürtlerinin başka bir çehresiyle karşılaşacaksınız.
Tarihin izinde Balkanlar ve ABD
Yusuf Küpeli
Öncü Kitap
Yüzlerce kaynaktan yararlanarak kapsamlı bir Balkan ülkeleri araştırmasını okuyucuların hizmetine sunan araştırmacı yazar Yusuf Küpeli Balkanlar’daki yıllar süren sorunun kaynağını şu şekide açıklıyor: Her yöne açılan yollar üzerindeki konumu Balkanlar’ın kültürel zenginliklerinin kaynağı olduğu kadar, yaşadığı toplumsal tarihsel trajedilerin de asıl nedenlerinden biridir. Avrupa’daki tüm büyük güçler, Asya’nın, Doğu Akdeniz’in, Afrika’nın, güney ve güneydoğudaki sıcak denizlerin zenginliklerine ulaşabilmek için Balkanlar uğruna yüzyıllar süren kanlı bir savaş yürütmüşlerdir.
Balkanlar’da hakimiyet, Akdeniz, Kuzey Afrika, Kızıl Deniz ve Hint Okyanusu’ndan geçen ticaret yolları üzerindeki hakimiyetin tamamlayıcısıdır.Yaşadığımız günlerde bu olguya, enerji yolları üzerinde kontrol sağlama kavgası eklenmiştir.
Balkan ülkeleri içinde sayılmayan Girit’in ve Kıbrıs’ın kaderleri de Balkanlar’ın kaderi ile sıkı sıkıya bağlıdır. Tüm bunların ötesinde Balkanlar’ın kendine özgü zenginlikleri vardır. Balkanlar’da 500 yıldan fazla süre kalan Türkler, problemsiz, kavgasız tek bir gün dahi geçirmemişlerdir. ’’Balkanlaşmak’’ deyimi, politik terminolojide istikrarsızlaşmak sözcüğü ile eş anlamlı kullanılmaya başlanmıştır.
Äntligen icke-rökare
Allen Carr
Storm Förlag
En sonunda sigaranın zararları konusunda ahkam kesmeyen, onun yerine sigarasız bir hayatın güzelliklerine odaklanan bir sigara bırakma kitabı. Prizma’nın Stock- holm ziyareti sırasında görüştüğü yazar, kendisinin de 30 yıl boyun- ca günde 5 paket sigara içtiğini ve sigaranın zararları konusundaki en korkunç bilgilerin bile tiryakilerin bir kulağından girip diğerinden çıktığını çok iyi bildiğini, kendisinin sonunda en basit gerçeği keşfederek bu illetten kurtulduğunu söylüyor. Allen Carr bu kitapla ve dünyanın pek çok ülkesinde düzenlediği kurslarla sigara tiryakiliğinin kökünü kazımayı yaşam hedefi olarak belirlemiş.
Eğer sigarayı bırakmaya dair en ufak bir niyetiniz varsa bu kitabı mut- laka edinmelisiniz. Tütüne karşı mücadelenizde size büyük yardımı olacak bu kitabın bir özelliği de sigara yerine ’’nikotin’’ gibi yardımcılara hiç gerek olmadığını kanıtlaması. Allen Carr, okuyucuya ’’nicoeretti’’ gibi yardımcılardan uzak durmanızı önererek 204 sayfa boyunca beyninizi yeniden programlamanıza ve sigarayı kayıtlarınızdan çıkarmanıza yardımcı oluyor.
Yazar, eğer sigarayı henüz bırak- madıysanız kitabı sigaranızı rahat rahat tüttürerek okumanızı ve ilerleyen sayfalarda kendinizi hazır hissettiğinizde yeni ve temiz bir hayata ’’merhaba’’demenizi hararetle öneriyor. Milyonlarca kişinin sigarayı bırakmasına yardımcı olan bu kitabı bir okuyun deriz biz.
Veronika bestämmer sig för att dö
Paulo Coelho
Bazar Förlag
Paulo Coelho’nun Simyacı isimli mistik romanı 56 dile çevrilerek 156 ülkede 25 milyondan fazla baskı yapmış ve aylarca en çok satan- lar listelerinin başında yer almıştı. Coelho’nun, Simyacı’yı aratmayacak güzellikteki yeni romanı ’’Veronika ölmeye karar veriyor’’ da piyasaya çıktığı her ülkede en çok satanlar listelerinin başına kuruldu .Yazar, konu- su dışlanmışlık olan bu romanı ken- disinin gençliğinde bir süre kaldığı akıl hastahanesi deneyimlerinden yola çıkarak kaleme almış. Bu ro- man da en az Simyacı kadar mistik bir roman. 235 sayfa boyunca ölüm düşünceleriyle haşır neşir olduğunuz romanın sonuna geldiğinizde Simya gerçekleşiyor ve okuyucu hayatın anlamını, güzelliğini ve yaşanılırlığını çok kesin bir şekilde idrak ediyor.
Roman Veronika isimli dünyasal herşeye sahip genç ve güzel bir Slovak kızın yaşamayı çok anlamsız bularak ölmeye karar vermesi ve intiharıyla başlar. Ölmeyi beceremeyen Veronika akıl hastanesinde bakıma alınır, orada bir yandan yeniden yeni ölme girişimlerinde bulunup ölümü sorguladığı sırada karşısına toplum- sal değerlerle uzlaşamadığı için akıl hastahanesine kapanan şizofren bir gençle derin bir arkadaşlık kurar..
Coelho sihirli kalemiyle bir yan- dan ölümü yaşamaya dönüştürmeyi başarırken, diğer yandan da toplumsal değerleri, psikaytriyi, büyüteç altına alır ve enine boyuna sorguluyor ve toplumsal normları alt üst ediyor.
Du styr ditt liv
Jan Kallberg
Optimal förlag
Metro gazetesinin en çok okunan sürekli makale yazarlarından Jan Kallberg bu sefer de hayata dair düşüncelerini kitaplaştırarak çıkıyor okuyucularının karşısına. Kallberg, piyasada son günlerde sıkça gördüğümüz ’’iyi düşün iyi ol’’ türü kitapların gerçeklerden uzak ve okuyanları sahte bir umut dünyasına sürüklemesine tepki duyarak bu kitabı kaleme almış. Amacı, okuyucularına yeni bakış açıları kazandırmak, onların düşüncelerine katalizör olmak ve değişime teşvik etmek olduğunu söyleyen yazar; ’’Bu kitap, 30 yıllık hayat deneyimimin ve hayata bakış açımın bir ürünüdür. Hayat o kadar da karmaşık değil. İnsanların çoğu hayatlarının nereye doğru gittiğini düşünmüyorlar bile. Bu amaçsızlık ve kendinden yabancılaşma bunalıma yol açıyor.
Hayatınızın içeriğini hergün yapacağınız seçimlerle kendiniz be- lirlersiniz. Bunun için atacağınız ilk adım, bir durup ne yaptığınıza bak- mak olabilir. Sonra da dünyanın ne- den bu halde olduğunu sorabilirsiniz. Hayatımızı içeriğini zenginleştirerek yönetmek yerine düşünmeden, anlıksal tepkilerle yaşıyoruz. Günümüzde, modern toplum birey- leri çok sağlıksız yaşıyorlar. Sürekli bunalımdalar. Artık insaların kendi hayatlarını gerçekten istedikleri gibi yaşamak için çaba harcamalarının zamanı geldi.Bu kitapta diğer kitap- lardan farklı olarak kesin ve ayağı yere basan çözümlerle okuyucuya yol göstermeye çalıştım.’’ diyor.