Töreniz Batsın
29 Nisan 2001- Sabah | Kadıköy’de, tren yolunun kenarında bulunan genç kız cesedinin, Diyarbakırlı Çimen’ e ait olduğu ortaya çıktı. Talihsiz kız, tecavüze uğramış ve hamile kalmıştı. Haber çok geçmeden yayıldı. ‘Aile meclisi’ toplandı; önce 55 yaşındaki tecavüzcüyü sonra da Çimen’i öldürdüler.
Henüz l 8 yaşındayken hayata veda eden Çimen’in annesi sorguya alındı. Korktuğu için ilk başta konuşmak istemeyen gözü yaşlı anne, birkaç gün içinde “aile meclisi”, “töre” ve “infaz” kelimelerinin sıkça geçtiği akıl almaz öyküyü anlatıverdi.
Biricik kızı Çimen Candan, başına “o felaket” gelene kadar ne sokağa adım atmıştı, ne de babasından, ağabeyinden başka bir erkek tanımıştı. Ona göz koyan eski ev sahipleri, 55 yaşındaki Şehmuz Keleş’ti. Çimen, “orada” doğup büyüyen her genç kız gibi, töreden haberdar olduğu için saklamıştı yaşadıklarını.
Çünkü, ailesinin kendisini suçlayacağını biliyordu!
Çimen, bir gün evde bayılıp kalınca anne Radife Candan, onu doktora götürdü ve kızının 5 aylık hamile olduğunu öğrendi. Haber, çok zaman geçmeden tüm Candan ailesine yayıldı. Artık, “aile meclisini” toplama, “kararı” alma zamanı yaklaşmaktaydı.
İstanbul’dan Çimen’i öldürmeye gelen silahlı iki “aile büyüğü” Diyarbakır’da yakalanıp tutuklanınca, anne Radife Candan “fırsat bu fırsat” diyerek kızını saklamaya karar verdi. En iyi yer, İstanbul’da oturan kız kardeşinin eviydi. Koskoca şehirde bulamazlardı Çimen’i, yok edemezlerdi.
Çimen Candan, bir hastanede “oğlunu” doğurduktan sonra yakalandı ölüme. Henüz çocuğunu basamamıştı bağrına, öpüp koklayamamıştı. Ama izini bulan iki yakını onu minik yavrusundan koparıp aldı.
Çimen Candan, kimsenin duymadığı, görmediği bir anda ve yerde başından vuruldu; akan kanıyla törenin susuzluğu giderildi. Cesedi ise Kadıköy’deki tren yolunun kenarına atıldı… Küçük oğlu, tanımadığı bilmediği bir aileye evlatlık olarak verildi.
Cinayete töre indirimi
12Haziran2001- Sabah | Kendisinden çok yaşlı bir adamla zorla evlendirdikleri henüz 15 yaşındaki kızkardeşlerini evden kaçtığı için acımasızca öldüren 3 kardeş, TCK’nın çağdışı kalmış bir maddesi gereği yok denecek kadar az ceza aldı.
Mahkeme, 3 sanık kardeşi önce TCK’nın 449. maddesi uyarınca kızkardeşlerini öldürmekten ömürboyu hapis cezasına çarptırdı. Ancak, Naime Salman’ın birçok kez evden kaçıp fuhuş iddasıyla yakalanması TCK’nın 51/2. maddesinde belirtilen “ağır tahrik indirimi”ne gerekçe yaptı.
Töre cinayetlerine ceza indirimine son
2001 Hürriyet – OyaArmutçu | ‘Evden kaçtı, fuhuş yapıyor ” diye aile meclisinde alınan kararla, karılarını, kız kardeşlerini öldürüp “Namusumu temizledim, töre böyle” diyen ve birkaç yıl hapis yatıp kurtulan katillere süper ceza indirimi kaldırılıyor.
Mevcut Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) ‘Ağır tahrik’ dükümleri ile 462. maddesindeki, ‘Namus cinayeti’ işleyenlerin yararlandırıldığı, idam cezasını bile 5 yıl hapse indiren hükümler artık tarihe karışıyor. Yeni TCK’da, ‘Töre indirimi’ ve ‘ fuhuş iskontosu’ yok.
Son olarak, 15 yaşındaki kız kardeşleri Nayime Salman’ı, ” 5 kez evden kaçtı, bundan aileye hayır gelmez ” diye viyadükten atarak öldüren 3 erkek kardeşe, yargılandıkları İstanbul 3 . Ağır Ceza Mahkemesi’nde, ” Fuhuş ve ağır tahrik” gerekçesiyle ceza indirimi yapılmıştı.
ÇAĞDIŞI UYGULAMA
Yeni TCK’yı hazırlayan komisyonun başkanı olan Ord. Prof. Dr. Sulhi Dönmezer, töre indirimini kaldırdıklarını açıkladı. Dönmezer, şu değerlendirmeyi yaptı:
“Yeni tasarıda, çağdışı olan bu hükmü kaldırdık. TCK’nın mevcut 462. maddesine göre, ceza dibine kadar indiriliyor. Kız kardeşini zina halinde öldüren bir sanık üç beş yılla kurtuluyordu. Ama şu andaki tasarıda biz “sadece tahrik indirimi” getirdik. Bu suçlar da genel adam öldürme hükümlerine tabi olacak. Hakim, takdir hakkını kullanarak, tahrik indirimi yapacak.”