Nurdan Haznedaroğlu | Vårbygårdlu birkaç kadının, Sosyal’de görevli Marian’a “Çocuklarımıza okulda ve boş zamanlarında nasıl yardım edebiliriz?”
diye danışmasıyla ortaya bir proje çıkıyor. Gunilla Landh, sorumlusu olduğu projeyi “Kadınlara yardım ederek çocuklara ulaşmak.” olarak tanımlıyor.
Gunilla’ya bu projenin kendisine mi, yoksa talep eden kadınlara mı ait olduğunu sorduğumuzda; bu ve bunun gibi birçok projenin yaklaşık on on beş
yıldır Botkyrka Belediyesi’nin raflarında kaldığını ve bölgede yaşayan kadınlardan gelen taleple hayata geçirildiğini anlatıyor.
Kadınlardan gelen istek üzerine raflardan indirilen proje için Büyükşehir Belediyesi yatırım kapsamında 100 bin kron verir. Böylelikle hem kadınların bir
araya gelerek hoşça vakit geçirmelerini sağlayan, hem de bireysel gelişimlerine katkıda bulunma amacı güden bu proje başlar.
Kadınların izole yaşadıklarını, çoğunun genç yaşta hastalıklarla boğuştuğunu ve artık kendileri için de bir şeyler yapma zamanının geldiğini vurgulayan Gunilla, “Onların kendilerine olan güvenlerini geliştirerek mutlu olmalarına katkıda bulunmak ve en önemlisi, çocuklarıyla olan ilişkilerinde onlara destek vermek başlıca amacımız.” diyor.
Yaklaşık bir yıldır yürütülen proje çerçevesinde ilk etkinlik olarak yüzme öğretmeni eşliğinde haftada bir gün katıldıkları derslerle yüzmeyi öğreniyorlar.
Ardından bisiklet sürmeyi öğrenmek geliyor.
Aralarında bazıları küçük yaşta İsveç’e gelmelerine ve hatta ehliyetli olup araba kullanmalarına karşın, bisiklete binmeyi öğrenme imkanı bulamamışlar. Şimdi ise çocuklar gibi sevinçliler ve bisiklete binmenin zevkini geç de olsa yaşıyorlar.
Diğer bir etkinlik ise geziler. Gerekmedikçe Vårbygård’un dışına çıkmayan kadınlar için Stockholm ve çevresinde geziler düzenlenmiş. Böylelikle kadınlar müzeleri görmüş; bir uzmanla birlikte sık sık kırlara, ormanlara gidip çeşitli bitkiler ve mantarlar toplayarak tanımaya çalışmışlar. Şu sıralar ise Ramazan dolayısıyla hep beraber yemekler yapıp, iftar sofraları düzenliyorlar.
Çoğunluğunu Türk, Kürt ve Müslüman kadınların oluşturduğu bu grubun Finli ve Polanyalı üyeleri de var. “Kültürel farklılıkları anlayabilme!”, “Değişik bir kültürde çocuk yetiştirme!” gibi tema çalışmaları da yapan kadınlar; mekanlarına uzmanlar davet ederek, beden ve ruh sağlığı ile ilgili bilgilenme çalışmaları da gerçekleştirmişler.
“Bir özet yapacak olursak; annelere yardım ederek çocuklara ulaşmak, onların eğitimlerine olumlu katkılarda bulunmak istiyoruz. Çünkü inanıyoruz ki, anne ne kadar sağlıklı, huzurlu ve kendinden emin olursa çocuk da o kadar mutlu ve başarılı olur” diyen Marian’a sormadan edemiyorum:
– Bunca yıldır yabancılarla çalışıyorsun ve sanırım çoğu da Türk. Peki sen hiç Türkiye ‘ye gittin mi?
– Hem de çok kez gittim. İstanbul, Marmaris, Alanya, Antalya, Kuşadası, diyor Mariana.