Yılmaz Kerimo, aslen Midyatlı ve Süryani. İlkokulu Elazığ ‘da, ortaokul ve liseyi İstanbul’da Pertevniyal lisesinde okudu.1978 yılında, on beş yaşında iken İsveç’e geldi. Tumba lisesindeki öğrenimine başlamadan önce bir sene ABF’de lisan kursu gördü. 1986 Ekiminde Suriyeli Elizabeth ile aşk evliliği yaptı. Büyük oğlu Naramsin (Asur kralının ismi) 9 yaşında, kızı Sara 7 yaşında, küçük oğlu Tobil (Süryanicede Yüce Allah anlamına geliyor) ise henüz dört aylık. Kerimolar Södertälje’de oturuyorlar.
Kerimo, 1989 yılında Stockholm Üniversitesinden Sosyonom diplomasını aldı. Botkyrka ve diğer belediyelerde sosyal danışman ve sosyal yardım bölüm şefi olarak görev yaptı. On yıldır aktif olarak politikanın içinde. Fittja Sosyal Demokrat Derneğinin başkanı, Asuri Federasyonu’nun aktif bir üyesi. 94-98 yılları arasında Botkyrka Belediyesinde Belediye Meclisi üyesi olarak hizmet verdi . Genel seçimlerde Sosyaldemokrat Partiden, -önceki dönemde bakanlık yapmış adayları bile geride bırakarak- meclise girdi. Hem de ikinci sıradan… Üstelik hiç reklam, pardon, seçim kampanyası yapmadan. Reklama gereksinmesi olmadığını düşünüyordu çünkü. Sebep: Yıllardır halkla iç içe yaşaması, aktif olarak politika yapması. Aldığı oylar halkın ona olan güveninin açık bir kanıtı.
– Göçmen sorunu var mı?
– Göçmen sorunu var. Ama bu sorunu daha çok sınıfsal bir sorun olarak görmek lazım. Bu sorunun çözümünde her iki tarafın da aktif ve istekli olması gerekir. Yani hem İsveçlilerin hem de göçmenlerin. Bir göçmen İsveççe sorununu aşamamışsa, bir de işsizse topluma uyum sağlaması çok zor.
– Dil sorunu hakkında pratik çözümleriniz var mı?İnsanların eğitim seviyesine bakılmadan aynı seviyedeki İsveççe kurslarına katılmaları çok yanlış. Üniversite mezunu bir kişi ile ilkokul mezununu aynı seviyede dil öğrenmeye zorunlu kılarsanız her iki taraf da bu işten zararlı çıkar. Temel İsveççe kurslarına gidenlerin aynı zamanda bir iş yerinde pratik yapmasının hem toplumu tanıma hem de dili öğrenme açısından çok büyük yararları var.
– Göçmen sorunlarını kendiniz yaşadınız mı?
– İsveç’e ilk geldiğim yıllar göçmenliği çok yaşadım. İsveççeyi öğrendikten sonra toplumla ilişki kurmam çok daha kolay oldu. Dolayısıyla sorunlar da azaldı.
– Kerimo, sadece göçmenler için değil herkes için çalıştığını söylüyor ama meclise verdiği tekliflere bakınca yine de bizim sorunlarımıza biraz (!) torpil geçtiğini düşünmemek elde değil. Gerek kendisinin de bir göçmen olması, gerekse yıllarca hem politik sahada hem de işi gereği sosyal bürolarda çalışırken alt gelir grubunda yaşam mücadelesi veren insanların sorunlarına yakından tanık olmak onu bir milletvekili olarak bu insanların dertlerini çözmeye itiyor.
– Hükümetinizin ekonomik kısıtlamalarına ne dersiniz?
– Düşük gelirli ve çocuklu aileler bu uygulamalardan en fazla etkilenen gruptur. Bu kısıntılar ülkenin ekonomisini dengelemek için yapılmıştır. Ama, artık bu amaca ulaşılmıştır ve çocuk yardımlarının yükseltilmesi gerekir. Düşük gelirli ve çocuklu ailelerin yaşam koşulları ile ilgili kapsamlı bir araştırma yapılması ve bu araştırmanın sonuçlarına göre bir program uygulanması konusunda bir teklif verdim meclise… Aslına bakarsanız, çocuk yardımlarına yapılan zammın sosyal yardım alan çocuklu ailelere hiç bir faydası yok. Çünkü, sosyal yardıma karar verilirken çocuk yardımı da diğer bütün yardımlar gibi gelir olarak görülmekte ve bütçeden düşülmektedir. Sonuçta çocuk yardımındaki artıştan asıl karlı çıkacak olan yine belediyelerdir.
Kerimo, uzun yıllar sosyal büroda çalıştığı için bu konudaki aksaklıkları daha iyi görüyor ve durumun düzeltilmesi için meclise teklifler veriyor.
“Sosyal yardımlarda diş tedavisi, eve alınacak eşya gibi konularda, görevli kişi keyfi olarak olumsuz karar verebiliyor.Bu karara itiraz ederek bir üst kuruma şikayet etme yolları kapalı, hükümet bu konuda karar çıkararak üst mercilere şikayet yollarının açılmasını sağlamalı.” diyor.
Ehliyetlerde doğum yeri (ülke) yazılmasından vazgeçilmesi; küçük işletmecilerin işlerini kurmadan önce devlet tarafından düzenlenen hazırlık kurslarına giderek branşlarıyla ilgili her türlü yasal (vergi, iş ve işçi hakları gibi) düzenlemeyi öğrenmeleri ve bir yeterlilik belgesi almaları; İsveç’e yerleşmiş kişilerin, ülkelerinden gelen ziyaretçilerine göçmen dairesinin kolaylık göstermesi gibi konularda da meclise teklifler veren Kerimo, göçmenlerin, İsveççe sorununu en kısa zamanda çözerek İsveç’in siyasi hayatına atılmalarını ve aktif bireyler olmalarını öneriyor.
| Ekim 1999